OYSA ÇOCUĞUNUZUN BEYNİ İNŞAAT SAHASI GİBİ…
“Sürekli itiraz ediyor.”
“Sakin sakin oturup konuşamıyoruz.”
“Neden bir yetişkin gibi davranamıyor?”
Ergenlik çağına gelmiş çocuğunuz varsa ya da çevrenizde ergen çocuğu olanlar varsa bu sözler hayatınızın bir parçası olup çıkmıştır.
Neden bir yetişkin gibi davranamıyor ki? Çünkü sandığınızın aksine o henüz bir yetişkin değil. Aslında siz de ona “ergen” diyerek bunu söylüyorsunuz ama ağzınızdan çıkanı kulağınız duymuyor sanki! Bu kadar dürtüsel, bu denli mantıksız ya da tehlikeli davranışlarda bulunan evet sizin çocuğunuz… Ve siz durumu anlamakta zorlanıyorsunuz. Zira durumu kabullenmiyorsunuz. Sadece sonuçlarını düşünmeden hareket ettiği için sinirlenip duruyorsunuz. Anlamaya çalışsanız da olmuyor!
Önce gelin şunu kabul edin:
“ERGENLER YETİŞKİNLERDEN FARKLI DAVRANIR, SORUNLARINI FARKLI ÇÖZER ve FARKLI ŞEKİLDE KARAR ALIRLAR.”
Neden mi? Çünkü beyinleri hala gelişiyor. Ve bu gelişim 20’li yaşların sonlarına kadar da devam edecek. Beynimizde amigdala adı verilen bölüm korku, agresif tavırlar gibi içgüdüsel tepkilerimizi yönetiyor ve erken bir dönemde gelişimini tamamlıyor. Amigdalayı beynin alarm sistemi olarak düşünün. Oysa beyindeki frontal lobun gelişim süreci ergenlikte de devam eder. Frontal lob nelerden mi sorumlu? Düşünme, karar verme, muhakeme, öfke, coşkunluk, atılganlık ve diğer duyguları kontrol altına almaktan. Ve beynimiz, 10–20 yaşlar arasında gelişimini sürdürmeye devam eder ve 20’li yaşların sonunda gelişimini tamamlar.
Şimdi bir düşünün bakalım… 10’lu-20’li yaşlarda henüz gelişmemiş bu beyin yapısındaki bir gencin duygularını kontrol etmesini bekleyebilir miyiz? Sürekli değişen ve gelişen bir beyinden söz ediyoruz. Amigdala’nın yani beynin alarm sisteminin kontrolü ele aldığı, frontal lobun henüz yönetimi ele geçirmediği bir beyin… Doğal olarak ergenler yetişkin gibi davranamayacaktır. Haksız mıyım?
İşte onun için ergenler bir yetişkinden farklı olarak mantıktan çok duygularına göre davranırlar.
Ergenler sık sık;
- Dürtüsel hareket ederler.
- Duygularını ve ilişkilerinde olup bitenleri yanlış yorumlayabilirler.
- “Kaza geliyorum dedi” türünden birçok kazayla burun buruna gelirler.
- Bir anda kendilerini kavga içinde bulabilirler.
- Harekete geçmeden önce düşünemezler.
- Davranışlarının sonuçlarını kestiremezler.
- O uygunsuz bulduğunuz davranışlarını maalesef düzeltemezler
16 yaşına kadar çocuğunuzun beyninin dil yeteneği gelişimi sağlayan bölümü de gelişmeye devam eder. Yani ergenlik döneminde çocuğunuzun kendini doğru ifade etmesi, duygularını doğru tanımlamasını da bekleyemezsiniz. Kelimeler onlar için tam anlamıyla yetersizdir. Hissettiklerini uygun bir şekilde ifade etme yeteneğine maalesef sahip değildirler. Çünkü dil yetenekleri halen gelişmektedir. Tabi sizin için de onlarla doğru iletişimi kurmak çetrefilli bir sorun haline gelir.
Bu beyinsel farklılıklar ergenlerin doğru karar alamayacağı, doğru-yanlış arasındaki farkı göremeyeceği ya da davranışlarından sorumlu tutulamayacağı anlamına gelmez. Bunları anlattım; çünkü ergenleri anlamak için önce beyinlerinin nasıl çalıştığını anlamak gerek. Böylece çocuğunuza daha çok yardımcı olabilirsiniz.
İşe, bir punduna getirebilirsiniz.
Şimdi şunu kabullenenin: Nasıl ki yeni doğmuş bir bebekten konuşmasını bekleyemezseniz, bir ergenden de “her zaman” mantıklı davranmasını bekleyemezsiniz.
Hadi o zaman iş başına…
Günümüz anne-babaları çocukları birer birey olabilsin diye zaman zaman onları gereğinden fazla serbest bırakıyor. Bazen bu öyle bir hal alıyor ki “geldin kaç yaşına, bir odanı toplayamıyorsun” sözleri yükselir oluyor. Oysa her çocuğun, özellikle de ergenlerin “dahil olma”ya ihtiyacı vardır. Öyle kendi kendilerine büyüyemezler. Fiziken belki ama sosyal, kültürel ve psikolojik olarak da olgunlaşmaları gerekiyor.
Bir ergeni kendi istediğini yapabilmesi için serbest bırakırsanız, düşündüğünüzün aksine, o önce bir rol model arar. Yetişkin bir rol model bulamazsa da kendi yaşıtlarından birini rol model alır. Şimdi anladınız mı kızınız neden hep o sınıf arkadaşı, oğlunuz neden hep komşunun oğlu gibi davranıyor.
Rol model olmanın tam zamanı!
- Madem ki “yönlendirilmek” istiyorlar siz de davranışlarınızla ona örnek olun.
- Annesi, babası olun arkadaşı değil. Ama sevgi dolu, anlayışlı…
- İhtiyacı olduğunda elinden tutup kaldırabilecek kadar yakın, gerektiğinde bir adım geride durabilecek kadar uzak olun.
- Onu içten dinlemek için zaman ayırın, sadece o istediğinde öğüt verin.
- Hem ev içinde hem de toplumsal sorumluluklar üstlenmesine izin verin kendi kendisini dinlemesi için onu cesaretlendirin; böylece kalabalığın içinde sürüklenmek yerine kendini bulabilsin.
- Büyük ya da küçük, her davranışının bir sonucu olduğunu anlamasına yardımcı olun.
İnşaat halindeki bir beyin en çok sizin yardımınıza ihtiyaç duyar aslında. Mademki ağaç yaşken eğilir, taşın, tuğlanın yerine oturması için çocuğunuzu o ekranın başından çekip alın. Size ihtiyacı olduğunda yanında olun. Ne daha çok, ne de daha az… Güzel davranışlar edinen bir birey her zaman öğrenmeye açık olacaktır.
KAYNAKLAR:
- http://www.brainbasedlearning.net/adolescents-anyone/
- http://www.aacap.org/AACAP/Families_and_Youth/Facts_for_Families/FActs_for_Families_Pages/The_Teen_Brain_Behavior_Problem_Solving_and_Decision_Making_95.aspx
- http://www.edutopia.org/inside-teenage-brain
- http://www.generationnext.com.au/2012/03/seven-strategies-to-properly-engage-the-teenage-brain/