EĞİTİM 4.0 NEDİR?
Son 30-40 yıldır dünya hızlı ve büyük bir değişim içinde. Her şey ve herkes, değişimin bu hızına ve yeniliklere uyum sağlamak zorunda. Bu hızlı değişim, yaşama ve topluma uyum sağlama sürecinde herkese, özellikle de biz eğitimcilere büyük bir sorumluluk yüklüyor. Sağlıktan eğitime, üretimden ekonomiye kadar yepyeni bir çağ içerisineyiz. Artık Endüstri 4.0’ın yani dördüncü endüstri devriminin konuşulduğu bugünlerde eğitimin bu değişime ayak uydurması ve hatta yön vermesi gerekiyor. 4. endüstri devrimi, sanayinin dijitalleşmesi, otomasyonunun sağlanması, yüksek teknolojiyle donatılması anlamına geliyor. Bu yeni dönemde büyük veri kullanımı önem kazanıyor, “Nesnelerin İnterneti” aracılığı ile tüm cihazlar birbirine bağlanabiliyor. Cep telefonunuz bir kredi kartına, bilekliğiniz kimliğe dönüşebiliyor, siz eve doğru yola çıktığınzda fırınınıza “yemeği pişir” emrini gönderebiliyorsunuz. Tabii tüm bunlar, siyasi ve ekonomik politikaların yanı sıra eğitim politikasının da değişmesini de gerektiriyor. Elbette bir öğrenci koçu olarak ben Endüstri 4.0 ve eğitim ilişkisinden bahsetmek istiyorum.
Z kuşağı diye adlandırdığımız teknoloji ile sıkı fıkı olan yeni nesil, okullarda artık tabletler üzerinden eğitim alıyor, online sınavlara giriyor, uygulamalar üzerinden öğreniyor, akıllı ve interaktif beyaz tahtalarda ders görüyorlar. Artık anaokulundan üniversiteye kadar Endüstri 4.0’ün eğitim üzerine etkilerine görüyoruz, yaşıyoruz. Evet akıllı cihazlar hatta makineler, yeni medya araçları günlük yaşamımızı etkilerken eğitimi ve gelecekte var olabilmek için edinmemiz gereken becerileri de şekillendiriyor. Yani Endüstri 4.0’ın ardından Eğitim 4.0’ın da ayak sesleri duyulurken, artık eğitimde oyunun kuralları değişmeli. Tabular yıkılmalı. Sistem belki de alt üst edilmeli.
Peki Eğitim 4.0 nedir?
Eğitim 4.0, Endüstri 4.0’ın ihtiyaçlarına cevap verecek yeni eğitim sistemine verilen isim aslında. Dijital teknolojiden yararlanan, kişiselleştirilmiş veri, açık kaynak içeriği kullanan küresel anlamda bağlantılı olan teknolojik dünyanın ihtiyaçlarına cevap veren nitelikte yepyeni bir sistem. Çocukluktan, okul dönemine, oradan iş hayatına sürekli öğrenmeyi sağlayan, toplumda güçlü bir rol edinip fark yaratmamıza yardımcı bir sistem.
Eğitim 4.0’ü özetleyen yukarıdaki görselde her şey açık aslında:
⦁ İstediğin yerde, istediğin zamanda
⦁ Kişiselleştirilmiş, bireyin özelliklerini ön plana alan
⦁ Esnek
⦁ Öğrenciler ve öğretmenleri değil, öğrenciler ve rehberleri (ya da bir anlamda öğrenci koçluğu)
⦁ Ne değil “neden”?
⦁ Teori değil “uygulama”
⦁ Modüler ve proje bazlı
⦁ Öğrenci sahipliği
⦁ Sınav değil “değerlendirme”
Endüstri 4.0 eğitimi nasıl değiştirecek?
Aslında okul sıralarından şirket yönetim masasına kadar birçok şey değişecek.
⦁ İstediğin zaman, istediğin yerde.
Evet şu an için hayal gibi gelse de öğrenciler farklı zamanlarda farklı yerlerde öğrenme fırsatına sahip olacaklar. Uzaktan eğitim araçları öğrencilerin kendi hızlarına göre öğrenmelerine imkan sağlayacak. Sınıfların altı üstüne gelecek. Korkmayın dağılma anlamında değil. Yakında “ters yüz edilmiş sınıf” tanımı hayatımızın bir parçası olabilir. Öğrenciler teoriyi sınıf dışı öğrenecekler ama uygulama kısmı yüz yüze sınıf içinde yapılacak. Buna harmanlanmış öğrenme ya da karma öğrenme de deniyor.
⦁ Kişiselleştirilmiş öğrenme
Öğrenciler kendi kapasiteleri doğrultusunda farklı çalışma araçları ile öğrenecekler. Yani artık her şey ortalama öğrenciye göre ayarlanmayacak. Ortalamanın üstündeki öğrencileri performanslarını ortaya koyabilmeleri için zorlarken, ortalamanın altındaki öğrenciler ortalama seviyeye gelene kadar öğrenmek için ihtiyaç duydukları süreye sahip olacaklar. Siz de hangi öğrencinizin hangi alanda eksiği ve desteğe ihtiyacı var daha iyi değerlendirebileceksiniz. Bunun öğrenciler üzerindeki olumlu etkileri tartışılmaz: kim gençlerin kendine daha çok güvenen, daha başarılı bireyler olmalarını istemez?
⦁ Seçim özgürlüğü
Mevcut sınıf düzeni ve öğrenme sistemi öğrencileri aynı araç içinde aynı noktaya ulaştırmaya çalışıyor. Oysa öğrenciler ihtiyaç duydukları öğrenme araçları, programları ve teknikleri ile kendi öğrenme süreçlerini değiştirebilecekler. Artık harmanlanmış öğrenme, ters yüz edilmiş sınıf eğitim terminolojisindeki değişimin birer sembolü.
⦁ Proje bazlı öğrenme
İş dünyası değişip, hayal bile edemeyeceğimiz yepyeni meslekler ortaya çıkarken, sabit ofislerin yerini evden çalışma, bordrolu çalışanların yerini serbest çalışanlar alırken proje temelli öğrenme de önem kazanıyor. Yani öğrenme sürecinde bilgi yerine kullanılabilir beceriler öne çıkıyor. İş hayatında kullanacağı organizasyon becerisi, takım çalışması, zaman yönetimi gibi beceriler öğrencilere daha okul sıralarındayken kazandırılıyor.
⦁ Saha Tecrübesi
Yeni sürece öğrenciye kazandırılan becerilerin hayata geçirilmesi, ete kemiğe büründürülmesi de önemli. Bu yüzden bu becerileri kullanabileceği, pekiştirebileceği ortamlar yaratılıyor, staj, simülasyon, mentörlük programı gibi imkanlar sunuluyor.
⦁ Veri yorumlama
Matematiği kuvvetli öğrencilerin dahi olarak nitelendirildiği günler geride kaldı, çünkü her türlü işlem bilgisayar vasıtasıyla kolaylıkla yapılabiliyor. Büyük veri’nin hayatımızın merkezine oturduğu günümüzde, önemli olan bu büyük verinin nasıl kullanılabileceğini yorumlayabilen insanlar. Öğrenebilen yapay zeka teknolojisiyle bunu da bilgisayar yoluyla yapmak bir yere kadar mümkün ama yine de eldeki veri yığınından bir çıkarım yapabilmek insani bir mantık gerektiriyor.
⦁ Sınavlara, testlere son
Belki de sınavların öğrencilerin belli bir bilgiyi öğrenip öğrenmediklerini anlamak için gerekli olduğunu düşünüyorsunuz. Ama araştırmalar, çoğu öğrencinin sınav öncesi bilgileri ezberlediğini ve sınavdan hemen sonra çoğunu unuttuğunu gösteriyor. Okulda sınıfın en çalışkanı olup, kariyerinde aynı başarıyı gösteremeyen tanıdıklarınız olmuştur. Çünkü gerçek hayat ne bildiğinizle değil, bu bilgiyi nasıl kullandığınızla ilgileniyor. Bu yüzden de Eğitim 4.0 öğrencilerin sahada, projelerde gösterdikleri performans ile değerlendirilmeleri gerektiğini savunuyor.
⦁ Öğrenci sahipliği
Öğrenciler artık kendi ders programları oluşturmada daha etkin rol oynayacaklar. Çağdaş, güncel ve faydalı bir müfredat oluşturmak profesyonelelrin yanı sıra öğrencilerin de katılımı ile mümkün olur. Öğrencilerin müfredat hakkındaki görüşlerinin dikkate alınması daha kapsayıcı bir eğitim programının vazgeçilmezlerinden biri aslında.
⦁ Rehber öğretmen olmak daha da önem kazanacak.
Bundan 20 yıl sonra öğrenme süreçlerinde öğrenciler öyle bir bağımsız noktaya gelecekler ki artık öğretmenlik değil koçluk becerilerinizi öne çıkarmanız gerekecek. Yani birçok bilgiye ulaşabilecekleri eğitim yolculuğunda öğrencileriniz için daha önemli bir görev üstlenmeniz gerekiyor.
Evet, eğitimin geleceği uzaktan kumandalı ve kişiye özel olacak gibi. Akademik başarı içinse eğitimde değişim kaçınılmaz. Bir bilgiye, bir beceriye sizin ya da öğrencinizin neden ihtiyacınız olduğu anlamakla bu değişimi başlatabilirsiniz. Her bir öğrencinin kendi tercihleri, ilgi alanları, öğrenme hızları, öğrenme yöntemleri var. Bunları anlamalı ve öğrencilerinizi ona göre değerlendirmelisiniz. Artık birlikte ve birbirinden öğrenme eğitime yön verecek. Öğrenci öğrenciden öğrenirken siz öğretmen olarak buna aracı olacaksınız. Bütün bu başdöndürücü gelişmeler İrlandalı Şair William Butler Yeats’in şu sözlerini akla getiriyor: “ Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi tutuşturmaktır.” Eğitim 4.0’ın gençlerimizin içindeki kıvılcımları ateşleyebilmesi dileğiyle…