• 0(216) 545 01 54 / 0(543) 224 57 25

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite ile yaşamak

380 380 İz Koçluk

CESURUM, KIPIR KIPIRIM, EĞLENCELİYİM, YARATICIYIM, ÇÜNKÜ…
DEHB’LİYİM!

Standardın dışındaki her şey bizi korkutur. Herkesin sevdiğinden farklı tarzda müzik sevmek, herkesin düşündüğünün aksini düşünmek, herkesin gittiği yolun dışında bir yol seçmek, herkesin giydiklerinden farklı tarzda giyinmek hem cesaret ister hem de kocaman bir özgüven! Halbuki bizi büyüten ve geliştiren, ufkumuzu açan tam olarak da bu farklılıklar, standart dışılar, “normal” olmayanlar değil midir? Varsın halen bir kısım insan “normal” olarak adlandırdığından farklı olana burun kıvıra dursun, siz tüm bu farklılıkları bir hediye olarak görün.

Çünkü öyle. Standardın dışında giyinenler olmasa, halen yaprakla ya da hayvan postlarıyla dolaşıyor olabilirdik, öyle değil mi? Galileo herkesten farklı olarak, ölmek pahasına dünya yuvarlaktır demese, halen düz bir tepsi üzerinde yaşadığımızı düşünebilirdik. Bu DEHB için de böyle! Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite “Bozukluğu” var deyince şöyle bir irkiliyor anne-babalar. Çocuklar ve gençlerde ise hemen “ben kusurluyum” algısı başlıyor. Bu yüzden bu “bozukluk” lafını hiç sevmiyorum. Bu “bozukluk” değil çünkü. Sadece bir “farklılık”. Ve her “farklılık” gibi bulunduğu kişiye birçok zenginlik katan bir farklılık. Gelin DEHB’nin bundan sonra aramızdaki açılımı “Dikkat Edin Harika Biridir” olsun!

Dikkat Edin Harika Biridir

Size uzun uzun DEHB nedir, neden olur anlatmayacağım. Dileyen bu ve şu yazılara göz atabilir Tamam DEHB’li bir kişi dikkatini toplayamaz, oturduğu yerde duramaz, eşyalarını kaybeder, randevularına geç kalır, yaptığı ödevi evde unutur… AMA! Ama tüm bu yapamadıklarını yönetmeyi öğrenirse de, bir DEHB’liyle yaşamak dünyanın en keyifli ve eğlenceli şeyidir. Nereden mi biliyorum? Ben de bir DEHB’liyim de ondan!

İşte kendimde ve çalıştığım birçok DEHB’li gençte gördüğüm, DEHB’lilere özel bir takım zenginlikler. Tabi yanlış anlaşılmak istemem. Aşağıda paylaşacaklarım tüm DEHB’liler için geçerli olmayabilir. Ya da DEHB’li değilseniz bu özelliklere sahip olamayabilirsiniz de demiyorum. Sadece yapılan araştırmalar (*), DEHB’li bir kişinin DEHB’li olmayan bir kişiden daha çok bu özelliklere sahip olabileceğini gösteriyor. Bunları paylaşmaktaki amacım ise artık DEHB’nin olumlu yönlerini ön plana çıkarabilmek, DEHB’nin bir engel değil, yepyeni kapılar açan muhteşem bir “farklılık” olduğunu vurgulayabilmek…

Hem iç güdüleri kuvvetli, hem de duyarlıdırlar


DEHB’lilerin kendilerine has bir sezgisel üstünlüğü oluyor. Hem karşılarındakinin hislerini daha kolay anlayıp, empati kurabiliyorlar, hem de olayları farklı bir açıdan değerlendirip, farklı bakış açıları sunabiliyorlar. Yani DEHB’li bir arkadaşınız varsa sırtınız yere gelmez diyebiliriz. Hem tek bir bakışınızdan ruh hâlinizi anlayabilir, hem de sıkıntılı zamanlarınızda size olayların göremediğiniz yönlerini göstererek, çözüm sunabilir. Varsın buluşma saatine geç kalsın. Sizden, yani sevdiği birinden, aldığı destekle onun da üstesinden gelmesi an meselesi.

Yaratıcıdırlar


Bu belki de duyarlı olmanın getirdiği bir özellik. İnsan kendini başkalarının yerine koyduğunda, olayları farklı bir perspektiften değerlendirdiğinde ister istemez farklı şeyler de ortaya koyuyor. Ya da belki oradan oraya atlayan bir beyninin getirdiği bir özellik. Bir çok yazarın, ressamın, film yönetmeninin, tasarımcının DEHB’li olması bir rastlantı olamaz. Bazıları yaratıcı yönü kuvvetli sanatçılara  “azıcık çatlak”tır diyor ya aslında düpedüz DEHB’li olmayı kasdediyorlar!

Şevkle çalışıp, akıllarına koyduklarını yaparlar


Yaygın kanı, bir DEHB’linin odağını çabuk kaybettiği, başladığı işleri yarım bıraktığıdır, değil mi? Aslında bu ilgisini çekmeyen şeyler için geçerli. Onu bir de ilgi alanına giren bir işi yaparken izleyin! Aklına koyduğu sona ulaşana kadar yorulmadan, yılmadan devam eder.

Her türlü problemde çözüme kolayca ulaşırlar


Yapbozlar, sudokular, zeka oyunları… Bunlar DEHB’liler için birer eğlencedir. Takıntı derecesinde, çözüme ulaşana kadar bir problem üzerinde çalışabilirler.

Aşırı derecede odaklanabilirler

Bu bazen yaşamdan kopuk olmak gibi algılanabilir. Ancak bu özel yetenek hedeflerine, hayallerine ulaşmada DEHB’li bireyin yararına kullanılabilecek, çok faydalı bir özelliktir. Kim hedefe kilitlenip, yılmadan, yorulmadan o hedefe doğru yol almanın kötü bir şey olduğunu söyleyebilir ki?

 

Yorulmak bilmezler


Ne olmuş, yerinde duramıyorsa? Şöyle kahvesini, çayını alıp oturmak yerine, kitabı bile dolaşarak okuyorsa? Siz de bu bitmek tükenmek bilmeyen enerjiyi doğru yerde ve doğru zamanda kullanın.  Sınırsız bir enerji kaynağı bulmuşsunuz, daha ne istersiniz ki?

Mizah yönleri kuvvetlidir


Gülmeyi, güldürmeyi, yaşamdan keyif almayı severler. Whoopi Goldberg ve çok yakın zamanda kaybettiğimiz Robin Williams’ın DEHB’li olduğuna dair söylentiler var.

Esnektirler


Belki de aşırı odaklanabilmelerin bir sonucu olarak, önüne çıkan hiçbir engele takılmadan, yeni koşullara hızlıca uyum sağlayıp, ilerlemeye devam edebilirler. Bir DEHB’li için her yeni problem aslında yepyeni bir sonuca giden olasılıklardan biridir sadece. Yeter ki önlerine sürekli olarak olumsuzluklar koyulup, kendi içlerine kapanmalarına, olumsuz benlik algısı geliştirmelerine neden olunmasın.

Tam bir fikir üretme makinası gibidirler


DEHB’lileri detaylarla uğraştırmayın. Onlar ışık hızında fikir üretir, görülmeyeni görür, düşünülmeyeni düşünebilirler. Bunca bilim adamının, sanatçının DEHB’li olması sizce rastlantı mı?

Kendilerine özgüdürler


DEHB’liler eskilerin nev-i şahsına münhasır dedikleri, özgün kişilerdir. Ve bir DEHB’liyi, ancak onunla aynı gezegenden olan bir başka DEHB’li tam olarak anlayabilir. Bu yüzden DEHB’lilerin, yaşama küsüp izole olmak yerine bir araya gelmesi, paylaşımda bulunmaları çok önemlidir. Tabi bunu olumsuz olarak algılamamak gerek. Kendilerine özgüdürler. Yani farklıdırlar. Anormal değil!
Farkı, fark edin ve kucaklayın! Farklı olmak bir avantajdır. “Koyun sürüsü” gibi der güler geçeriz, öyle değil mi? O halde içimizden birileri farklı davranırsa neden “koyun sürüsü” gibi hareket etmesini isteyelim ki? Bırakalım o harika kişi, kendi farklı izini bıraksın geride…

(*) http://www.add.org/?ADHDandCreativity

KAYNAKÇA

Servislerimizi daha iyi sunabilmek için tanımlama bilgisi (cookie) kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek Gizlilik Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.