GENÇLERİN EN KRİTİK KARARI: MESLEK SEÇİMİ
Çocuklarımızın hayatından memnun olmasını, keyif almasını istiyorsanız onu sevdiği mesleği seçmesi konusunda destekleyin. Çocuğunuzun kendini tanımasına rehberlik edin. “Ben olamadım, o olsun” yaklaşımından kaçının. Unutmayın; ilgi ve yetenekler, eğitimle birleştirildiğinde doğru bir meslek seçimi yapılabilir.
Bir eğitim koçu olarak, belki de en önemli görevlerimden birisi, gençlere meslek seçimi konusunda rehberlik etmek. Çünkü meslek seçimi insanın geleceğini şekillendirecek hayati kararlardan biri ve maalesef çevremde yanlış meslek seçtiği için mutsuz olan, yeteneklerini kullanamayan, içindeki cevheri ortaya çıkaramayan birçok insan görüyorum. Hobilerin önemi ile ilgili yazdığım yazıda becerilerini ve ilgi alanlarını işe dönüştürebilenlerin ne kadar mutlu olduğunu, bunun başarıyı da getirdiğini belirtmiştim.
Meslek para kazanma ve ekonomik ihtiyaçları karşılama aracı olduğu kadar, kişilerin bir şeyler üretme, bir şeyler ortaya koyma aracıdır. Bunu yaparken de yetenek ve becerilerini kullanır. Bu sebeple kendini en iyi şekilde ifade edebileceği, potansiyelini ortaya koyabileceği bir seçim yapması, işini keyifle yapmasına ve ortaya iyi bir iş çıkarmasına sebep olacaktır.
Eğitimle ilgili dünyadaki gelişmeler ve yapılan araştırmalar artık beceri ya da yeteneklerin akademik bilgiden daha öne çıktığını gösteriyor. Şu Becerilere Sahip Gençlerin Sırtı Yere Gelmez başlıklı yazımda American Management Association’ın 2010 yılında yaptığı “Kilit Beceriler Araştırması”na(1) göre hayatta başarılı olabilmek için öne çıkan becerilerin sorgulayan düşünce yapısı, etkin iletişim, takım çalışmasında uyum ve yaratıcılık olduğunu belirtmiştim. Günümüz gençleri okulda ya da aile yaşantısında bunları öğreniyorlar mı? Benim de severek takip ettiğim, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış, birçok eğitim kurumunun kuruluşunda görev almış ve dünya okul sistemleri konusunda da uzman olan Prof Dr. Ziya Selçuk, Türkiye’de günümüz müfredatında “gençlerin hayat değil, sınava hazırlandığını” söylüyor. Bu aslında çok üzücü. Çünkü iş hayatında müdürler “Çıkarın kağıtları yazılı yapacağım” demiyor. Elbette bilgi de önemli, ama verilen işi eksiksiz ve zamanında yapma, tüm açılardan değerlendirip en uygun senaryoya göre karar alma, riskleri ön görme, çalışma arkadaşlarıyla yapıcı ilişkiler kurma, gerekirse takım çalışması ya da bir ekibe liderlik yapabilme gibi beceriler daha da önemli. Yani gençlerin görüntüyü değil, altyapıyı doldurması gerekli; diplomaya değil kazanımlarına bakması gerekli, daima ve daima hedef heybeyi doldurmak olmalı. Ziya Hoca eskiden karnelerde “talim” ve “terbiye” notlarının ayrı olduğundan da bahseder, şimdi ise karnelerde sadece ders notları var ve bu notlar bilgiyi kullanma şeklinizi değil bilip bilmediğinizi puanlayan bir sistem. Yani öğretim var ama eğitim konusu biraz bulanık! Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (2) IEA’nın, dört yıllık aralıklarla düzenlediği, 4. ve 8. sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen bilimleri alanlarında kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama araştırması olan TIMSS’in 2015 raporunda, Türkiye tüm alanlarda puanını arttırsa da dünya ortalamasının altında. Örneğin, TEOG’da yüzlerce birinci çıkarırken, uluslararası bir sınavda 8. sınıflarda matematikte dünyada 24. sıradayız, fende 21. sırada. Bu da maalesef bilgi öğretilse de bunun beceriye dönüşmediği, öğrencilerimizin bu bilgiyi kullanmada sorun yaşadıklarını gösteriyor.
Ama iyi haber, ülkemizde de bazı okullar konunun önemini kavrayıp yetenek haritalarını çıkarmaya, yetenek geliştirme programları koymaya başladılar. Kurumsal şirketler de çalışanlarının mevcut yeteneklerini geliştirmek için yetenek geliştirme programları koyuyorlar.
Ancak, meslek seçiminde, gencin kişisel özellikleriyle ve becerileriyle uyumu kadar, o mesleğin geleceğini de düşünmek gerekli. Halbuki bizler onları bugünün verilerine ve kendi deneyimlerimize göre yönlendiriyoruz. “Her tarihsel olayı kendi zamanına ve koşullarına göre değerlendirmeli” denir, bu gelecek için de geçerli. Bizim çocukluğumuzdan beri bile ne kadar çok meslek şekil değiştirdi. Örneğin fotoğrafçılık, bizim çocukluğumuzdaki fotoğrafçılık mı?. Oxford üniversitesinin 702 meslek için yaptığı araştırmaya göre 20 yıl içinde bugün var olan mesleklerin %47’si ya şekil değiştirecek ya da yok olacak. (3) Dijitalleşmenin de etkisiyle her şey gibi meslekler de kabuk değiştiriyor ve bugünkü bilgimizle belki de çocuğumuzu gelecekte var olmayacak bir meslek için hazırlıyor olabiliriz.
Örneğin trend belirleme konusunda faaliyet gösteren şirketlerin gelecekte var olacağını öngördükleri birkaç meslek şöyle:
Dijital ölüm yöneticiliği: Ölen kişilerin sosyal medya hesaplarını yöneten, kişinin ölümden sonra da hatırlanmasına olanak veren meslek.
Dijital detoks uzmanı: Kişilerin dijital bağımlılıklarından kurtulmasında destek veren meslek
Şehir çiftçileri: Balkonlarda yetişen sebze, meyve konusunda danışmanlık veren kişiler
Etik teknoloji avukatları: Teknolojinin doğru şekilde kullanıldığını denetleyen meslek, kulağa hayal gibi geliyor, değil mi? Ama bütün yenilikler önce birer hayal değil miydi?
Bunlar da hali hazırdaki mesleklerden:
Medikal endeksleyici: Kişilerin hastalık geçmişlerini dosyalayan, bunlardan analizler yapıp olası hastalıklara önlem alan meslek.
Freelance BioHackerlık: Biyolojik bir oluşumun kapasitesini artırmak, bir problemini gidermek ya da performansını artırmak amacıyla, moleküler biyoloji ile genetik mühendisliği disiplinlerini bir arada kullanarak o oluşuma müdahale eden meslek.
Aslında söylemeye çalıştığım, yeni çağın ihtiyaçlarına göre yepyeni, hiç tahmin edemeyeceğimiz meslekler çıkıyor. Bu sebeple en doğrusu belli bir mesleğe yönlendirmeden, gencin öne çıkan becerilerini tespit edip bu özellikleri beslemek ve geliştirmek. Nasılsa bu becerilere uygun mesleği bulacaktır. Meslek seçiminde aileye düşen görevlerden bahsetmiştim. Ancak ailenin yeterli olmadığı durumlarda öğrencilerin yetenek haritalarını çıkarma konusunda profesyonel destek alabilirsiniz. Gençlere meslek seçimi konusunda rehberlik ederken, ailelerle iş birliği içinde, öncelikle öğrencilerin beceri, ilgi ve yönelimlerini tespit ederek kendilerini tanımalarına, aile kariyer yapılarını fark etmelerine, yaratmak yada yaşamak istedikleri dünyayı tanımlamalarına eşlik ediyorum. Sonra da bu alanlar doğrultusunda destekleyici eğitimler almaya teşvik ediyorum. Çünkü bir konuda ne kadar donanımlı olurlarsa, o kadar iyi şeyler ortaya koyabilirler. Bir şeyi iyi yapmak da hem mutluluğu hem başarıyı getirir.
Amaç diploma almak değil beceri kazanmak ve tabi ki bu becerileri etkin bir şekil de kullanmak
Referanslar:
http://www.p21.org/storage/documents/Critical%20Skills%20Survey%20Executive%20Summary.pdf
http://timss.meb.gov.tr/wp-content/uploads/TIMSS_2015_Ulusal_Rapor.pdf
https://www.oxfordmartin.ox.ac.uk/downloads/academic/The_Future_of_Employment.pdf
Kaynaklar:
http://www.newgenerationjobs.com/
https://www.fastcompany.com/3015652/8-new-jobs-people-will-have-in-2025