GENÇLERİN YENİ TUTKUSU: QUİDDİTCH SPORU
Gençlerle ve ergenlerle çalışmaktan çok keyif alıyorum ve hatta onlarla koçluk çalışması yaparken, ben de onlardan birçok şey öğreniyorum. İşte quidditch de öğrencilerim sayesinde öğrendiğim şeyleden biri.
Dünya gençleri arasında giderek yaygınlaşan, yeni sporlardan biri quidditch. Zaman zaman anne-babaların yakınmalarına şahit oluyorum: “Bir spor dalıyla ilgilensin istiyorum. Eskrimden at binmeye farklı sporları denedik. Hiç birinde devam etmedi.” Diyorlar. Hatta benden gençlere spor önerisinde bulunmamı isteyenler de oluyor. Belki quiditch bu arayışlara cevap olabilir. Sonuçta Harry Potter kitaplarıyla büyümüş bir nesil için, Harry Potter’dan doğan bu spordan daha cazip ne olabilir ki?
Eskiden öğrenci koçluğu yaptığım, şimdi ODTÜ’de okuyan bir öğrencim var. Artık çalışmasak da, iletişimimiz devam ediyor. Geçenlerde facebook hesabında kızlı erkekli bir grup gencin bacaklarının arasına bir sopa alıp farklı yönlere koşturdukları bir fotoğrafını gördüm. Altında “Hippogriffs çalışıyor” yazıyordu. Merak edip sorduğumda bana detaylı bir şekilde anlattı. Meğer arkasında dern bir felsefesi de olan, yeni bir spor dalıymış. Türkiye’deki spor kültürüne renkli ve yenilikçi bir alternatif getireceği de muhakkak. Öğrencimin bulunduğu takımın adı, yani Hippogriffs de yine Harry Potter kitaplarındaki ön bacakları, kanatları ve kafası bir kartal, arka bacakları, vücudu ve kuyruğu da bir atı andıran ilginç yaratıktan geliyormuş.
Haryy Potter ve Quidditch
Harry Potter hayranları zaten biliyordur, çünkü quidditch, az önce de bahsettiğim gibi J.K Rowling’in yazdığı Harry Potter kitabından çıkan bir spor. İlk kez 2005’te Amerika’da Middleburry Üniversitesinde bir grup öğrenci kendi arasında eğlenmek için oynamaya başlamış. Türkiye’de ise ilk defa ODTÜ’de oynanmış. Bugün ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Bilkent, Hacettepe, Uludağ, Işık, Bilgi, Gazi ve Dokuz Eylül Üniversiteleri’nin quidditch takımları varmış. Hatta bazıları karma takımmış, yani illa üniversitenin öğrencisi olma şartı aranmıyormuş.
Her ne kadar henüz spor federasyonuna dahil olmasa da kendi Uluslararası Quidditch Birliği, uluslararası müsabakaları ve hatta Dünya Kupası da olan bir spor dalı. 2010’da New York’da düzenlenen Quidditch Dünya Kupası’na dünyanın dört bir tarafından 96 takım katılmış. Bugün dünya genelinde700’ün üzerinde takım varmış. Benim gördüğüm fotoğraf da geçen yaz Barselona’daki üniversiteler arası müsabakadan bir fotoğrafmış! Hatta bu yılın başında Türkiye’deki ilk Uluslararası Turnuva Adana’da yapılmış ve ODTÜ’nün diğer takımı METU Unicorns takımı şampiyon olmuş. Hedefleri Türkiye’de bu sporu yaygınlaştırmak ve sadece yurtiçinde değil uluslararası seviyede de tanınır takımlar oluşturabilmek olan bir takım için ne büyük gurur!
Quidditch’in Kuralları
Peki ya nasıl oynanıyor diye sorarsanız, benim en çok hoşuma giden kızlı erkekli oynanıyor olması oldu. Yani kızlar takımı, erkekler takımı diye ayrılmadan, bir arada oynanıyor. Bir de yaş sınırlaması da yok. Yani cinsiyetlerine ya da yaşlarına bakılmaksızın herkes eşit, herkes birbirine saygı duyuyor.
Bilenler vardır, kitapta büyücüler ve cadıların süpürgeleriyle uçarak oynadığı bir spordu. Gerçek hayatta süpürgenin yerini bir sopa alıyor ve uçmayıp yerde koşuyorlarmış tabii. Gerçi o sopaya da süpürge deniyormuş. Onun da belli ölçüleri, boyu, eni var tabii. Dileyenler ve maddi imkanı elveren takımlar süpürgelerini daha afili yapabiliyorlarmış.
Her takım 3 Kovalayıcı, 2 Vurucu, 1 Tutucu ve 1 Arayıcı olmak üzere 7 kişiden oluşuyor. Aynı anda 3 farklı topla oynanıyor. Kitaptaki, Quaffle olarak adlandırılan topun yerine havası hafifçe indirilmiş voleybol topu kullanılıyor. Altın kanatlı snitch’in yerini ise sarı kıyafetler giymiş gerçek bir insan ve şortuna bağlanmış bir çorabın içindeki tenis topu almış. Bludger’ların yerine ise ağır ama yumuşak toplar kullanılıyor. Bludger’ların görevi, rakibe değdiğinde “süpürgeden düşmüş” sayması. Vurulan oyuncuyu çemberine geri dönmek zorunda kalıyor. Puan kazanmak için Quaffle’ın geçmesi gereken çemberler, yerden 1 – 2 metre yükseklikte bulunuyor. İçerisinden geçen her Quaffle 10 Puan olarak kabul ediliyor. Snitch ise 30 Puan olarak belirlenmiş. Snitch’i yakalayan takım, oyunu da bitirmiş oluyor. Oyuncular tüm bu koşturma esnasında sürekli olarak bacakları arasına sıkıştırdıkları süpürgeyi tutmak zorunda oldukları için epey efor sarf ettiren bir spor.
Kulağa çok eğlenceli gelmiyor mu? Benim bile oynayasım geldi. Yeni bir uğraşı arayan gençlere, ergenlere en azından yakınınızdaki bir karşılaşmayı izlemelerini tavsiye ederim. Hatta alın çocuğunuzu yanınıza birlikte gidin.