ÖĞRENME, ÖĞRETMENİN Mİ KAHRAMANIN YOLCULUĞU MUDUR?
Öğrenme ve Kahraman’ın Yolculuğu
1904-1987 arasında yaşamış Amerikalı mitolojist, yazar ve akademisyen Joseph Campbell’i duymuş muydunuz? Campell, “Kahraman’ın Sonsuz Yolculuğu” kitabında, karşılaştırmalı olarak dünyadaki mitleri inceleyerek, hepsinin yolculuğundaki ve dönüşümündeki izleri sürerek 12 aşamalı ortak bir döngüyü ortaya koyuyor. Her ne kadar farklı olay örgülerinde ve farklı karakterlerde olsalar da sinemadaki, tiyatrodaki, edebiyattaki veya masallardaki kahramanların yolculuğunun aslında birbirinden pek de farklı olmadığını gösteriyor.
Campell, tüm hikayelerdeki ortak aşamaları şöyle özetlemiş
Geçenlerde öğrenme süreci hakkında okuduğum bir makale (1), öğrenme sürecini “kahramanın yolculuğu” adımlarıyla açıklıyordu. Öğrenme, bilginin kullanılabilir hale gelmesi, bilince dönüşmesi demek. Öğrenme konusu ele alınırken, hep ‘öğretme’den yola çıkıyor, öğretmenlerin nasıl öğrencinin ilgisini çekeceğinden, konuyu nasıl anlatması gerektiğinden bahsedip duruyoruz. Halbuki öğrenme sürecinde kahraman, öğrencinin kendisi ve doğal olarak da yolculuk kendi yolculuğu.
Öğretmen sadece bu yolculuğun dördüncü aşamasındaki “akıl hocasıyla karşılaşma” basamağındaki bir madde. Yani öğretmen elbette en iyi yöntemlerle yaklaşsın tabii, ama esas sorumluluk kahramanın ta kendisinde.
Zaten herkes kendi hikayesinin kahramanı değil midir? “Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözü ne kadar güzel anlatıyor aslında. Öğrenmek için birinin anlatması, öğüt vermesi nafile. Önemli olan sorumluluğu ele alıp, deneyimlemek. Anne babalarımızın öğütleri bizim de bir kulağımızdan girip diğerinden çıkmadı mı? Ya da çocuğunuzu, o istemediği halde, o kurstan bu kursa, o özel dersten bu özel derse sürüklediğinizde neler oldu? Öğrenmedi demek doğru olmaz belki. Ama bir düşünün öğrendiğini içselleştirip, benimsedi mi? İçselleştirmediğiniz bir bilgiyi ne kadar hayata geçirebilirsiniz ya da ne ölçüde kullanırsınız? Gitar çalmak istemiyorsanız ama özel ders alıp öğrendiyseniz, gitarınız bir köşede durur, yüzüne bile bakmazsınız, çalsanız bile gitarınızdan notalar neşeyle dökülmez.
İşte aslında öğrenme dümeni kendi elinize almanız gereken bir süreç. Öğretmen ise ancak çocuğunuz için öğrenmenin kapısını aralayabilir. Sonrası çocuğunuza kalmış. Yani her konuda olduğu gibi okul hayatında da çocuğunuz kendi hayatının ana kahramanı olduğunu anlamalı. Sizin yapmanız gereken ise akademik olarak öğretmenin sadece yol gösterici olduğunu onun anlamasına yardımcı olmak. Tabi önce bunu sizin kabullenmeniz gerek. Öğretmenden mucizeler beklemek çocuğunuzun öğrenme sürecinde öğretmeni ana kahraman yapmak demek olur ki bu da çocuğunuzun öğrenme konusunda sorumluluk almasını geciktirir ya da engeller.
Öğrenme süreci ve kahramanın yolculuğu
Bahsettiğim makale öğrenme sürecini, kahramanın yolculuğu döngüsüne şöyle uyarlamış:
Ben bu süreci biraz buzdağına benzeterek vermek istiyorum.
Makalede öğrenme sürecinde, en başlarda öğretmenin daha fazla olan sorumluluğunun süreç ilerledikçe azaldığından ve ana sorumluluğun öğrenciye geçtiğinden de bahsediliyor. Çünkü öğretmen öğretilecek konuyu verip, gerekli hedefleri belirledikten sonra sadece değerlendirme yapmaktan sorumlu oluyor ve öğrenmek aslında öğrencinin çabasını gerektiriyor.
Öğrenme yolculuğunda tüm öğrencilerimize başarılar…
- https://4c3d.wordpress.com/tag/heros-journey/